Kayıtlar

HAYATIN SİZE GETİRDİKLERİ Mİ VAR YOKSA GÖTÜRDÜKLERİ Mİ VAR ?

Hayatın nasıl geçtiğini hepimiz düşünüyoruz. Belki bu yazıyı kimse okumasa da önemli olan okunması değil bir şekilde buraya yazılarak içimi rahatlatmayı istememdir. Önemli olan neyin ne olduğu değil ne olmak neyi başarmak istediğim,hangi hedefleri koyduğum ve neleri yapabileceğimdir. Kader asla size gülmeyebilir ama bu her zaman sizin polyannacılık yapacağınız anlamına gelmez. Hayat size her zaman gülmez çünkü derler ya hayat zor ekmek aslanın ağzında o da parası olan cepleri dolu olan insanlar ya sizi ezecekler çünkü bencillik, hırs onların yönlerini değiştirip gözlerini kör edecek... Çok fazla uzatmanın manası yok yazdıklarımın da bir anlamı olmayabilir ama unutmayın hayır asıl ben asla unutmamalıyım gerekirse zorba gerekirse bencil gerekirse hırslı olmalıyım ve asla kimseye iyi davranmamam gerekir. Çünkü böyle oldukça her zaman üzülen ben olurum... Kendinize iyi bakın sağlıkla kalın sağlıcakla kalın...

Düzenlerin içinde bir düzensizlik

Bugün günlerden 26 Mart 2016... Şurada benim askere gitmeme sadece dört hafta kaldı.İş şu ki be olacağını neler yapacağımı bilmiyorum.Geride bir anne bir baba bir kardeş bırakacağım. İş bu ya neler olacak neler bitecek.Hayat mı duracak yoksa kıyamet mi kopacak?Bir şekilde büyüklü küçüklü irili ufaklı birçok insan için farklı bir bakış açısı ile yaklaşan bir şey var aramızda... Askerlik vatan borcudur can vatana kurbandır ama unutmayalım ki can da tatlıdır yeri gelir vatanını bile unutur ama iş ona mahal vermemek... Ortalık çok karışık hemde çok doğumuzda vatanımızın bir yerlerinde kıyamet kopuyor insanı insana kardeşi kardeşe vurdurmaya çalışan insanlar ve onun arkalarında ki destekçileri var...Ve ben böyle bir vakitte gideceğim vatanımı korumak için... Hayat bu ya vatani görevini layığıyla yerine getirmek... Gerçi vatani görev dediğin zaten beşikten mezara kadar değil midir ?
Günlerden bir gün, zamanlardan bir eski zaman. Ama öyle çok eski değil. İki belki üç yüzyıl kadar. Sabah güneşi, akşam ayı, seher yeli derken otuz yıl önce dikilmiş ağaç iyice büyümüş, çok genişçe bir vücuda sahip olmakla birlikte kuruyan bir dalı hariç, birkaç kez budanmış diğer dalları da dahil olmak üzere her dalı gür yapraklı devasa bir nesne olmuştu. Yeşil yaprakları sonbahara sarı merhabalar ederken yavaştan, dökülmeyenleri, biraz altında uzansam diye düşünenlere güzel bir gölgelik oluşturmaktaydı. Oradan geçerken susamış, yorulmuşların da bu ağacın gölgesinde dinlenip soluklanmaması, hemen yakınlarından akan çaydan su içmemeleri mümkün değildi pek. Serin ve sakin akan çaydan suya kananlar ağacın altına geçer, dışarı çıkmış köklerin birer insana mahsusmuş gibi ayırdığı odacıklara, üzerlerine gölgeyi örtüp otururlardı. O gölgenin en güzel yeriyse, ağaç dibinin her yeri kel kalmış toprak olmasına rağmen yeşil kalabilmiş çimenlerdi. Lakin bu her ne kadar böyle anlatılsa da, ağa

Bugün bende bitti......

Resim
Bugün bende bitti Ve sen gittin uzaklara Uçurumun kenarında oturan Yalnız ve kimsesiz biriyim ben... Derler ya şu dünyada en çok sevdiğin insan Canını yakarmış diye Derler ya insan kalbi birbirinden uzaklaştıkça sesini Duyurabilmek için bağırırmış diye Derler ya giden geri dönmez ama sevilen de unutulmaz diye İşte öyle bir durumdayım ben Kırgın üzgün yalnız ve kimsesiz Kederli meczup ve biçare Değil miydim ben senin mecnunun Sende benim leylam Değil miydik Fuzulinin şiirindeki o birbirine bir türlü kavuşamayan aşıklar Vermemiş miydik birbirimize sözleri Derler ya demiştim ta en başında da İnsanın canını bu dünyada en çok sevdiği insan acıtırmış diye Kanatırmış kalbini kırarmış sanki hiç sevmemiş gibi Başında da dedim bugün bende bitti ama Ta en başında ben sende bittim.... Unutulmak yada unutmak yerine ben seni her zaman sevmeyi seçtim..... Bugünde bende bitti ve ömrümden bir gün daha eksildi.... Bugünde bende bitti ve yalnızlığıma bir gün